HMK 199. maddesiyle belge kavramı içerisine, mail gibi elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları da dahil edilmiştir. Çalışanların yöneticilerle, müşterilerle ve diğer çalışanlarla kendi aralarında yapmış oldukları mail yazışmaları (işverenin yazılı talimatları, işçinin cevabını içeren mailler, acil dönüşler beklenmesine yönelik yazışmalar, satış baskısını gösteren, istek, şikayetler, bilgilendirmeler, raporlar gibi) işyeri içi yazışmaları olarak kabul edilir. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri içi yazışmaları delil niteliğindedir.
Şahsi veya şirket uzantılı mail olup olmaması arasında herhangi bir fark yoktur. Günlük mail kayıtları değerlendirilirken en erken çalışma saatini gösteren yazışma ile en geç çalışma saatini gösteren yazışmalar arasındaki sürenin nasıl geçtiğinin de çalışan tarafından kanıtlanması gerekir. Zira e-mail yazışmaları sürekli ve kesintisiz bir çalışmayı göstermemektedir. E-mail kayıtları, tek başına düzenli bir çalışmanın delili olamayabilir.
İşyeri mail kayıtları belli bir zaman dilimi için belli bir çalışma düzenini göstermiyorsa, tek başına maillerde geçen gün ve saatlere göre günlük/haftalık kaç saat çalışıldığının tespit edilmesi ve hesaplama yapılması mümkün değildir. Bu durumda ancak tanık beyanlarıyla birlikte değerlendirilebilir. Mail yazışmaları, tek başına yeterli bir delil olarak görülemeyeceğinden iddiayı tamamen ispatlar diyemeyiz. Yardımcı nitelik taşır ve tanık beyanını destekleyici nitelikte delil olarak kullanılabilir.
İşçi tarafından mail yazışmalarıyla gerçekleştirilen çalışma sürelerinin raporlanması ve bunun işveren ile de mail yoluyla paylaşılması durumlarında (aksi işveren tarafından iddia ve ispat edilmediğinde hükme esas alınabilecektir), internet aktivitesinin kaydedilmesi, ekran görüntüsü alınması gibi durumlarda da fazla çalışmanın tespitinde mailler gözetilebilmektedir.